|
|
 |
|
Şiirler...! |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
10 Kasım
|
Bir bulut inmiş,beyaz,
Karlı dağlar başına.
Her 10 Kasım sabahı,
Bir ateş düşer, döşüme.
Nerdesin, ey Ata?m nerede?
Sensiz millet, öksüz burada.
Sanat, ilim, fen seninle.
Sevinen, gülen seninle.
Olmak isterdik inan,
Ebediyen seninle.
Dağların, ak başı kar mıdır?
Kuşlar, Ata?mdan haber, var mıdır?
Yarım bıraktığın işler,
Bugün, sanki seni bekler.
Zengin millet hayalin,
Acep, neden emekler?
Sen gelmiyorsan, bir haber gönder.
Kim içimizdeki, Atatürk gibi önder?
Hüseyin Celep |
Asker Koşması
|
İstiklâl savaşı gençleriyiz biz:
Tarihe koç Türkler diye şan verdik!
Yurdumuz azizdir, çiğnetmeyiz biz:
Uğruna bu kadar kahraman verdik.
Aç çıplak savaştık tipide, karda,
Kartallar avladık sarp kayalarda,
Sakarya önünde Dumlupınar'da,
Ulu Gazi'mize imtihan verdik.
Soğuklar zalimdi, kışlar amansız;
Kuşlar yuvalardan düşerdi cansız;
Vuruştuk yaralı, hasta, dermansız;
Ne aman istedik, ne aman verdik.
Yıllarca ufkunda yedi renk bayrak,
Salındı bizimdir diye bu toprak,
Hepsini allara boyadı şafak,
Göklere içtiği kadar kan verdik.
Kılıç kınlarından süzüldü kanlar,
Al döndü akından kır küheylânlar,
Açtı baharımız hep erguvanlar,
Dağlara çiçekler armağan verdik.
Murat dağlarından indik aşağı,
Göründü uzaktan Gediz ırmağı,
Kuruldu İzmir'e Türk'ün otağı,
Vatana yeniden bir vatan verdik.
Samih RİFAT |
Mehmetçik
|
Göğü bir fecre sarar açtığımız bayraklar,
Yurdu, topraklara mıhlanmış adımlar saklar.
Çarpar ecdadımızın nabzı damarlarda bugün,
Koşar üç kıt'ada nal sesleri hâlâ Türk'ün!
Bir kâğıt parçası üstünde bakarken Hind'e,
On asır Gazneli Mahmûd'u bulur kalbinde.
Yeni rü'yâlara daldıkça bugün ırkım için,
Olurum gölgesi dünyâya vuran bir Temuçin.
Bendim Aydıncık önünden suya seccade salan,
"Yakasın Rumeli'nin pençe-i himmetle alan!"
Bendim, -elbet- ki bugün yâdı ölümden de acı,
Dalkılıçlarla kılıçtan geçirenler Mohaç'ı!
Adı üstünde benimdir o şehirler, köyler,
Nice dağlar, tepeler ismimi hâlâ söyler!
Bendim elbet şu Çanakkale'yi göğsüyle tutan;
Kara topraklara evlâdını vermiş uyutan.
Giydi al kanlarımın tuncunu yıllarca etim;
Boğdu son düşmanı yurdumda benim iskeletim.
Bastığım yer mezarimdır diyen elbet ölmez,
Silinir, toprak olur belki... Müebbet ölmez!
Bu çelik ruhu giyen etle kemikten madde,
Bir aşılmaz granit kal'a çeker serhadde!
Yedi kat toprağın altıyle bizimdir bu diyar,
Can verirken, bizi ecdadımızın ruhu duyar.
Kalbi Allah'a dayanmış dayanır dipçiğine,
Güvenir milletimiz yine Mehmetçiğine!
Yusuf Ziya ORTAÇ |
Arılar
|
Emdiniz arılarım elma çiçeklerini,
Doldurdunuz bahçenin bütün peteklerini
Şimdi, tutun baharın, tutun eteklerini,
Gökte vızıldayarak uçun, uçun arılar.
Beyaz beyaz dallara, çiçeklere kondunuz,
Tepeler çıktınız, ovalara indiniz,
Bir çiçekten emip bir bu ota döndünüz
Haydi tepemden halka halka geçin arılar.
Böğürtlen içinde altın bir eviniz var,
Odalarınız sarı sarı balla doludur,
Beni de evinize davet edin bu bahar,
Sofranızda bana da bir yer açın arılar.
Ceyhun Atuf KANSU |
Ayı
|
Ak ayı kara ayı
Hiç düşme dara ayı
Ormanda bunaldıysan
Sıkıldıysan yalnızlıktan
Göç kutuplara ayı
Boyu uzun kuyruğu kısa
Kilosu var ayının
Ateş yakmayı bilmez
Yorganı yok yastığı yok
Döşeği kar ayının
Kış uykusuna yatar
Düşünde yaz görür ayı
Dört ayağı var ama
İki ayağı üstünde
İnsan gibi yürür ayı
Ali YÜCE |
Balıklar
|
İnsanlar öyle çok seviyor ki
denizde yüzmeyi
acaba balıklar da sever mi
karalarda gezmeyi?
Eğer seviyorsan güzel balık
anlamasan da dilimden
gel tut elimden
göstereyim sana
güzelliklerini dünyamızın.
anlatırım sana
insanı uzun uzun.
Ne…
biliyor musun ne mal olduğumuzu bizim? ..
seni yiyoruz ha,
üzgünüm güzel balık
haklısın.
Fevzi GÜNENÇ |
Hava Şehitleri
|
Kartal bile uçmadı göklerde böyle hızla,
Buludan geçtiniz, yıldızları aştınız.
Kurtardınız bu yurdu çelik kanadınızla,
Dar görerek yerleri göklerde savaştınız.
Ay yıldızın her zaman dolaşırken göklerde,
Size durmak düşmezdi kanat varken bu yerde.
Bir ejderdi gökler ki aşılmaz yedi katlı,
Onu bile geçtiniz kuşlar gibi kanatlı...
Fakat bazen düştünüz, kırıldı kanadınız,
Tarihlere yazılı unutulmaz adınız.
Bu yurt için yükselip, bu yurt için öldünüz.
Siz toprağa düşmeden kalplere gömüldünüz.
İ. Hakkı SUNAT |
PAPATYALAR
|
Bahar olsun da seyredin
Nasıl süsler bayırları,
Zümrüt gibi çayırları,
Yüze güler o incecik
Gelin yüzlü papatyalar,
Altın gözlü papatyalar.
Tarlalarda hoşa giden,
Sarı, turuncu, pembe, mor,
Bir çok güzel çiçek olur.
Bence güzeldir hepsinden
Gelin yüzlü papatyalar,
Altın gözlü papatyalar.
Yaprakları kıvır kıvır,
O da ayrı bir güzellik.
Boy pos, boyun ipincecik.
Hem güzel, hem de nazlıdır
Gelin yüzlü papatyalar,
Altın gözlü papatyalar.
Rüzgar eser kâh o yana,
Kâh bu yana, hep beraber,
Dalga dalga eğilirler,
Neşe verirler insana
Gelin yüzlü papatyalar,
Altın gözlü papatyalar.
Tevfik FİKRET |
ÇEVREMİZ
|
Çöplerimiz birikmesin
Sularımız kirlenmesin
Yakıtımız tam yakılsın
Temiz olsun her şeyimiz.
Oynayalım hep coşalım
Bu yurdu temiz tutalım
Sokağımızla caddemiz
Köyümüzle, kentimiz
Temiz olsun hep çevremiz
Güzel olsun hep yöremiz.
Oynayalım hep coşalım
Bu yurdu temiz tutalım
Yaylada ovada dağda
Pırıl pınl bir doğada
Oynayalım hep coşalım
Bu yurdu temiz tutalım.
Erol YAVUZ |
Çiçekler Düş Görür Mü?
|
Çiçekler gece uyur mu
Onlar da çocuklar gibi
Düş görürler mi anne
Kuşlar gibi kanatlanıp
Uçarlar mı düşlerinde
Çiçekler de benim gibi
Okula giderler mi anne
Öğrenirler mi derslerini
Okula nerede çiçeklerin
Öğretmenleri kim anne
Ali YÜCE |
Açıldı Okulumuz
|
Hazırlandı çantamız,
Kalemle defterimiz,
Artık öğrenci olduk,
Açıldı okulumuz.
Neşe dolu içimiz,
Sevinçliyiz hepimiz,
Çıktık aydınlık yola,
Açıldı okulumuz.
Göklerde bayrağımız,
Dudaklarda marşımız,
Andımız söyleniyor,
Açıldı okulumuz.
Fethi BOLAYIR |
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
Hoşgeldiniz! |
|
|
|
|
|
|
Merhaba!
Bu sayfada çok eğleneceksiniz!...
İyi Eğlenceler dileğiyle...
Sitemizi en iyi Internet Explorer ile görüntüleyebilirsiniz. |
|
|
|
Bugün 4 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı! |